Haber

Kaynak: Financial Times, 18 Ağustos 2024

Bangladeş’te gerçekleşen hükümet değişikliğinin ardından, Hindular da dahil olmak üzere azınlıklara karşı şiddet olayları yaşanmaya başladı. Yüzlerce Hindu şiddet tehditlerinden kaçmak için Hindistan sınırına akın etti.

TÜRKSAM Analiz

Hindistan ve Bangladeş arasındaki komşuluk ilişkileri, Bangladeş’in eski Başbakanı Şeyh Hasina döneminde ciddi bir ivme kazanmıştı. Hasina, özellikle Hindistan Başbakanı Narendra Modi ile son bir yıl içinde on kez bir araya gelerek iki ülke arasındaki ekonomik, siyasi ve kültürel bağları derinleştirmişti. Bu toplantılar, ticaretin artırılmasından sınır güvenliğine, enerji iş birliğinden kültürel alışverişlere kadar birçok alanda somut iş birliklerinin doğmasına vesile olmuştu. İki ülke arasındaki bu yakın ilişki, bölgedeki jeopolitik dinamikleri de etkileyerek Güney Asya'da istikrar sağlayıcı bir rol oynamıştı.

Ancak, Şeyh Hasina'nın istifası ve Hindistan’a sığınmasının ardından Bangladeş'te yaşanan siyasi kaos, ülkedeki Hindu topluluklarına yönelik saldırıları tetikledi. Bangladeşli Hindu örgütleri, Hasina'nın görevden ayrılmasından bu yana azınlıklara yönelik 200’den fazla saldırı rapor edildiğini ve bu saldırılara karşı gerekli soruşturmaların yapılmadığını belirtti. Hindu azınlıkların yaşadığı bölgelerdeki evlerin, dükkanların ve tapınakların tahrip edilmesi, Bangladeş’in 170 milyonluk nüfusunun yaklaşık %8’ini oluşturan Hinduların bir kısmını, ülkedeki güvenlik kaygıları nedeniyle ülkeyi terk etmeye zorladı. Bu göç dalgası, Hindistan'da yeni insani ve güvenlik sorunlarına yol açabilir, iki ülke arasında yeni bir mülteci krizine zemin hazırlayabilir.

Yapılan saldırıların ardında dini sebeplerden ziyade politik ilişkilerin yattığı düşünülmekte. Hindu topluluklarının, Hindistan yönetiminin Şeyh Hasina ile olan yakın ilişkisi nedeniyle hedef alındığı iddia ediliyor. Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Nobel ödüllü Muhammad Yunus'un başında olduğu geçici Bangladeş hükümetini, Hindu azınlıkları koruma konusundaki yetersizlikleri nedeniyle sert bir şekilde eleştiriyor. Bu eleştiriler, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin daha da gerilmesine neden olabilir ve bölgedeki istikrarı tehdit edebilir.

Öte yandan, sosyal medyada bu saldırılarla ilgili yayılan bazı haberlerin ve görsellerin gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı. Şeyh Hasina karşıtları, bu saldırıların geçici hükümetin imajını zedelemek ve mevcut kaostan faydalanmak amacıyla uydurulduğunu iddia etmektedir. Bu durum, olayların gerçek nedenlerinin ve boyutlarının daha karmaşık ve çok boyutlu olduğunu gösteriyor.

Eğer mevcut durum dikkatli bir şekilde yönetilmezse, Hindistan ve Bangladeş arasındaki son yıllarda inşa edilen dostane ilişkiler tehlikeye girebilir. Şeyh Hasina döneminde güçlenen ekonomik ve kültürel bağlar, bu tür olayların artması durumunda ciddi zarar görebilir. Bu tür bir gerginlik, yalnızca iki ülke arasındaki ikili ilişkilere değil, aynı zamanda Güney Asya'nın genel istikrarına da olumsuz yansıyabilir. Dolayısıyla, mevcut durumun dikkatle izlenmesi ve Hindistan ile Bangladeş'in diplomatik ilişkilerini iyi yönetmesi büyük önem taşımaktadır.