"Azerbaycan'ın kederi bizim kederimizdir. Azerbaycan'ın sevinci bizim sevincimizdir." (Mustafa Kemal Atatürk)

İçinde olduğumuz bugünün yani ''18 Ekim'' tarihinin önemi Azerbaycan’ın Bağımsızlık Günü kutlamasıdır. İki devlet tek millet anlayışı ile kardeş ülkemizin bağımsızlığının haklı gururunun yaşandığı 18 Ekim, Azerbaycan halkının kendi değimleri ile 'Azadlık Bayramı' olarak anılır. Azerbaycan'da bağımsızlığın yeniden kazanılmasının 31. yıl dönümü tüm yurtta bugün törenlerle kutlanıyor. Kutlama mesajlarına değinmeden önce bu tarihte Azerbaycan’da ne olduğuna değinmek gerekir.

Azerbaycan’ın ilk bağımsızlığı 1918 yılına dayanmaktadır. Bu dönemde Mehmet Emin Resulzade önderliğinde Azerbaycan Milli Şuarası bağımsız ilk Azerbaycan Devletini ilan etmişti. Azerbaycan’ın bağımsızlığına uzanan yol YTB’nin de deyişiyle meşakkatli ve kanlı geçti. 1980’li yıllar SSCB için ekonomik sıkıntılar ile doğal zenginliklerinin tahrip edilmesine milli ve dini hislerinin tahkir ve tehdit edilmesine yol açtı. İlk itiraz, 19 Şubat 1988 halk mitingiyle verildi. Başkan Bağırov istifa etti, Vezirov görevi devraldı. Mitinglerde uygulanan sokağa çıkma yasakları örgütlenmelere neden oldu. 19 Ocak’ı 20 Ocak’a bağlayan gece Sovyet Ordusu, Bakü ve diğer yerlerde 131 kişiyi öldürdü, 744 kişiyi yaraladı, 400 kişi mahkûm oldu. Vezirov’un da Moskova’ya kaçmasıyla komünist hâkimiyet tekrar sağlandı. 20 Ocak 1990 “Kara Ocak” günü olarak anılmaya başlandı.

Sovyet ordusunun, Ermeni çeteleri ile birlikte 20 Ocak 1990'da Bakü ve diğer illerde kadın ve çocuk ayırmadan yaptığı katliam, SSCB yönetimine olan güvenini tamamen sarsarak ülkenin bağımsızlığına giden süreci hızlandırdı. Azerbaycan, 30 Ağustos 1991’de bağımsızlığını yeniden ilân etme kararı aldı. Ermenistan Sovyet Cumhuriyeti'nin Azerbaycan Sovyet Cumhuriyeti'ne bağlı Dağlık Karabağ’da hak iddia etmesi, etnik çatışmalara yol açtı ve bu karmaşa üzerine 18 Ekim 1991’de Azerbaycan son kez bağımsızlığını ilân etti.

Dünyaca bilinen bu önemli ve tarihi gün BM, Türkiye, Ukrayna, Pakistan ve ABD tarafından kutlandı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu mesajında, "Bağımsızlığının Yeniden Tesisi Günü münasebetiyle Can Azerbaycan’ı gönülden tebrik ediyorum. Biz Türkler hür doğduk, hür yaşarız! " dedi.

Milli Savunma Bakanlığı'nca paylaşılan mesajda ise, "Özümüz bir… Sözümüz bir… Gücümüz bir… Kardeş Azerbaycan’ın Bağımsızlık Günü'nü kutluyor, asil Azerbaycan halkını gönülden selamlıyoruz. “Tek Millet, İki Devlet” anlayışıyla kederde ve kıvançta bir ve beraber olmaya devam edeceğiz" denildi.

Azerbaycan Bağımsızlık günü Kars Başkonsolosluğu’nda düzenlenen törende kutlandı ve Türkiye ile Azerbaycan’ın milli marşları okundu. Başkonsolos Nuru Guliyev yaptığı konuşmada, Azerbaycan'ın Bağımsızlığı’nı kazanmak için yıllarca mücadele verdiğini vurgulayarak milli birlik ve beraberliğin önemini anlattı. "Topraklarımız 2 yıldır işgalden azat edilmiş durumdadır, işgalden azat edilen topraklarımızda yeninden ciddi bir şekilde kuruluş çalışmaları yapılıyor. Halkımız doğduğu topraklara geri dönmeye başladı." dedi. Azerbaycan topraklarının bir dönem işgal altında olduğunu belirten Guliyev, "30 yıldır işgale göz yuman bazı komşularımız, şimdi işgalcinin tarafını tutmaya daha çok meyillidir. Tabii ki her devletin kendi çıkarları vardır, biz bunu biliyoruz. Ama biz çok güçlü olmalıyız ki onlar da amaçlarına ulaşmasınlar." diye konuştu. Azerbaycan'ın bağımsızlık sürecini anlatan Guliyev, şimdi ülkelerinin daha da güçlü olduğunu da vurguladı. Başta iktisadi olmak üzere Azerbaycan’ın her alanda gelişmeye devam ettiğini, doğal gaz, petrol ve demir yolu gibi sektörlerin ülkelerini çok güçlü kıldığını belirtti.

TDT Genel Sekreteri Baghdad Amreyev’in mesajı ise şu şekilde oldu: Kurucu üyemiz Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Bağımsızlığının yeniden tesis edilişinin 31. yıl dönümünü idrak ettiğimiz bu önemli gün vesilesiyle Azerbaycan Hükümetini ve kardeş halkını en kalbi duygularımla kutlamaktan mutluluk duyuyorum. Azerbaycan’ın 31 yıl zarfında kat ettiği yol, siyasi, ekonomik ve sosyal alandaki muazzam ilerleme, bölgemizde ve ötesinde barış güvenlik ve istikrarın sağlanmasında oynadığı önemli rol, ayrıca Türk dünyasının birlik ve beraberliğinin ilerletilmesindeki çabalar, sadece Türk dünyası değil tüm dünya tarafından takdirle karşılanmaktadır.

Bu önemli günü kutlamak için Azerbaycanlı kardeşlerimize katılırken, başta Saygıdeğer Cumhurbaşkanı İlham Aliyev olmak üzere, Azerbaycan hükümetinin tüm bakanlıklarına, kamu ve özel sektör kurum ve kuruluşlarına Türk Devletleri Teşkilatı'nın yeni bir kalkınma çağına emin adımlarla ilerlemesini sağlayan, kesintisiz destek ve yardımları için şükranlarımızı sunuyoruz. Bu vesileyle, en içten tebriklerimi yinelerken, Azerbaycan halkına yurdun dört bir yanında dalgalanan şanlı bayrağının altında müreffeh ve aydınlık bir gelecek diliyorum.

Azerbaycan, geçen 30 yılda ekonomisini pekiştirdi, ordusunu güçlendirdi. Türkiye ile ilişkilerini stratejik iş birliği düzeyine çıkartan Azerbaycan, gerçekleştirdiği enerji ve ulaştırma projeleriyle güçlü bölgesel aktör haline geldi. Bugün artık ekonomik olanakları kısıtlı, topraklarını kaybeden bir ülke değil, bölge ve dünyada nüfuzu giderek artan, ekonomisi büyüyen, topraklarını işgalden kurtaran güçlü bir Azerbaycan var.

Var olsun Türk Milleti, daim olsun Azerbaycan.