Kurumumuz Bünyesinde Stajyer Alınacaktır.

13 Şubat 2023

Staj Başvurusu
Kurumumuz Bünyesinde Grafik Tasarım Uzmanı Alınacaktır!

13 Mart 2023

İş Başvurusu
DUYURULAR
Bağımsızlık Savaşı: Kosova-Sırbistan Gerginliği

Bağımsızlık Savaşı: Kosova-Sırbistan Gerginliği

Kosova’nın Tarihi

1389-1913 yılları arasında Kosova, Osmanlı hâkimiyetinde kalmıştır. Osmanlı’nın Kosova’yı fethetmesinden itibaren Osmanlı, bölgede Türkleştirme politikası uygulamış, nüfusu çoğunlukla Sırplardan oluşan bölgeye Arnavutları ve Türkleri yerleştirmeye başlamıştır. Bölgede demografik yapı Arnavutlar lehine gelişmiş ve Arnavutlar çoğunluğu oluşturmuştur. Ardından 1912 yılına kadar süren Osmanlı egemenliği ve barışı sona ermiş, Kosova’nın Sırbistan’a bağlanmasıyla birlikte Balkanlarda sorunlar yaşanmaya başlamıştır.

Osmanlı–Rus Savaşında Osmanlı İmparatorluğunun  yenilmesi sonucunda, 1800’lü yıllarda önce Manastır, sonra Sofya vilayetlerindekalan Kosova, 1878 Ayastefanos (Yeşilköy) Anlaşmasıyla vilayet konumuna getirilmiştir. Balkanlardaki karışıklıktan faydalanan Arnavutluk, 28 Kasım 1912’de bağımsızlığını ilan etmiş ve 1912-13 Balkan Savaşları sonucunda Sırbistan, topraklarını genişletmiş, Kosova, Makedonya ve Sancak bölgelerini işgal etmiştir.

Birinci Dünya Savaşı sonunda Balkanlarda 1 Aralık 1918’de Sırp–Hırvat–Sloven Krallığı kurulmuştur. Krallık, sonradan Federal Yugoslavya adını almıştır. II. Dünya Savası sırasında Yugoslavya, Alman işgaline uğrayınca, Kosova toprakları da işgal altında kalmıştır. Arnavutluk Komünist Partisi Lideri Enver Hoca, Yugoslav Komünist Partisi Lideri Josip Broz Tito ile ittifak kurarak, Almanlara karşı birlikte savaşmıştır ancak Yugoslavya; Almanya, İtalya, Bulgaristan ve Macaristan tarafından işgal edilmiştir.

1945 ilkbaharında Josip Broz Tito önderliğindeki Yugoslav partizanlarının bölgeyi ele geçirmesiyle Kosova, Sırplar tarafından yeniden işgal edilmiş ve Sırbistan’ın özerk bir ili haline gelmiştir. Tito, İkinci Dünya Savaşının sona ermesiyle Yalta Konferansı sırasında Yugoslavya’nın lideri olarak tanınmıştır. Tito ve sosyalist liderliğin oluşturduğu Yugoslavya'da Kosova'ya 1946'da sınırlı yetkilere sahip Sırbistan’a bağlı "özerk toprak" statüsü verilmiştir. Tito 1963 yılında yürürlüğe giren yeni anayasayla ülkenin adını “Yugoslavya Sosyalist Federe Cumhuriyeti” olarak değiştirmiştir. 1974 Anayasası cumhuriyetlere, “Yugoslavya Federasyonunun Kurucu Unsurları” statüsünü kazandırmıştır. Kosova ve Voyvodina genişletilmiş özerk bölgelerin kurulduğunu açıklamıştır. Bu dönemde Arnavutlar ilk kez ulusal grup olarak kabul edilmişlerdi. Eğitim alanında gelişmeler sağlanmış okullarda bazı derslerin Arnavutça okutulmasına izin verilmiştir. Tito yönetiminin kontrol altında tutabildiği tüm sorunlar, 1980 yılında Tito’nun ölümüyle krize dönüşmüştür.

Tito’nun kısmen kontrol altında tutabildiği sorunlar ölümünün ardından tekrar ortaya çıkmıştır. Yugoslavya ekonomik kriz içerisine girmiş, Kosova Yugoslavya’nın en geri kalmış bölgesi olmuştur. Yugoslavya’yı oluşturan milletlerin birbirine duyduğu güvensizlik, artan Sırp milliyetçiliği ülkeyi krize götüren yolu oluşturmuştur. Bu süreçte Kosova’da Sırp-Arnavut çekişmesi de artmış, bu süreç Yugoslavya’nın çöküşünü hazırlamıştır.

Üniversitelerdeki öğrenci olayları, başlayan eylemler kısa zamanda Kosova, Makedonya ve Karadağ civarına yayılınca da olaylar güç kullanılarak bastırılmıştır. Olaylar sonrasında Yugoslavya’da olağanüstü hal uygulaması açıklanmış, özellikle Arnavutlara karşı şiddetli bir baskı politikası uygulanmıştır.  1989’da Yeni Yugoslavya’nın devlet başkanı Slobodan Miloseviç olmuş ve Kosova’nın özerkliğini aynı yıl kaldırmıştır.

Kosova’daki bu karmaşaya karşı Temmuz 1990 tarihinde Miloseviç yeni bir anayasa değişikliği teklifinde bulunmuştur. Bu değişiklik talebinde ise cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesi ve böylelikle de Kosova’nın özerkliğinin kesin olarak ortadan kaldırılması uygulaması istenmiştir.

Ancak Kosova halkı kendi geleceklerini tayin etmek için önemli siyasi bir hamlede bulunmuştur. Bu siyasi hamle Kosova’nın Yugoslavya’daki diğer cumhuriyetlerle eşit bir statüye sahip olduğunun ilan edilmesi olmuştur. Sırbistan yönetimi ise 3 gün sonra Kosova Meclisini ve hükümetini derhal feshettiğini ilan ederek, 1946’dan buyana ilk kez Kosova’nın idaresini resmen kendi eline almıştır. 1991 yılında Slovenya, Hırvatistan ve Makedonya Yugoslavya’dan ayrılmışlardır. Arnavutlar ise 1997 yılından itibaren, Kosova Kurtuluş Ordusu (UÇK) içinde, Sırplara karşı silahlı mücadeleye başlamışlardır.

Sorun ABD ve İngiltere’nin girişimleri sonucunda Birleşmiş Milletler (BM) bünyesinde görüşülmeye başlanmıştır. Rusya ve Çin’in itirazlarına rağmen BM Güvenlik Konseyi’nde yapılan görüşmeler neticesinde ilk olarak 31 Mart 1998 Tarihinde 1160 sayılı karar alınmıştır. Bu karar çerçevesinde Yugoslavya’nın egemenlik ve bütünlüğüne, tüm BM üyesi devletlerce saygı gösterilmesi yükümlülüğüne dikkat çekilmiş, Kosova’da meydana gelen olayların, BM Kurucu Antlaşması’nın VII. Bölümü bağlamında değerlendirildiği belirtilmiştir. İlgili bölüm hükümleri uyarınca uluslararası barış ve güvenliğin sağlanması amacıyla Kosova dâhil Yugoslavya Federal Devletine silah ambargosu uygulanmasına karar verilmiş, Belgrad yönetiminin diyalog yoluyla siyasi bir çözüme varması için derhal Kosova bölgesinin siyasi statüsünü belirlemesi gerektiği belirtilmiştir. Kararın sonunda ise hem Kosova Arnavut topluluğuna hem de Belgrad yönetimine bu bağlamda uygulanması beklenen tedbirler açıklanmıştır.

Uygulanmayan kararlar neticesinde Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO), Miloseviç’in Kosova’da başlattığı taarruzlarına son vermeyip, askeri birliklerini Kosova’dan çekmemesi ve Kosovalı Arnavutlarla yapıcı bir diyalog başlatmaması halinde, Yugoslavya’ya karşı hava saldırılarının düzenleneceği ilan etmiştir. Barış müzakerelerinin olumsuz geçmesinin ardından NATO 24 Mart’ta “Müttefik Güçleri Harekâtı” ismini verdiği operasyonla Belgrad ve Kosova’daki Sırp merkezlerini bombalamıştır. 77 gün süren hava operasyonu 10 Haziran 1999’da Sırpların geri çekilmeyi kabul etmesi ve NATO’nun “Kosovo Force” (KFOR) isimli kara ordusunun Kosova’ya girme emri alması üzerine sona ermiştir.

NATO’nun harekâtı sonrası Kosova bazı kazanımlar elde etmiştir. BM, Kosova’nın statüsü hakkında 2006 yılında müzakereleri başlatmıştır. Süreç, Kosova’nın bağımsızlığına doğru ilerlemiştir. Kosovalı Arnavutlar, Sırplarla yaptıkları uzun müzakerelerden sonuç alamayınca 17 Şubat 2008 günü bağımsızlıklarını resmen ilan etmiştir. Türkiye’nin de bulunduğu Afganistan, Arnavutluk, ABD, İngiltere, Fransa gibi ülkeler Kosova’nın bağımsızlığını ilk tanıyan ülkeler arasında yerini almıştır. Sırbistan ise Kosova’nın bağımsızlığını kabul etmemiş ve Kosova’yı tanıyan ülkeler ile diplomatik ilişkilerini azaltmıştır. Sırp yönetimi Kuzey Kosova’nın ileride Sırbistan’a bağlanmasını da kendisine hedef olarak belirlediğinden, Kuzey Kosova’da yoğunlaşan Sırp azınlığın Kosova’nın resmi kurumlarına paralel olarak kendi kurumlarını oluşturmalarını, bir de Kosova’nın diğer bölgelerinde oturan Sırp azınlığın Kuzey Kosova’ya taşınmalarını istediğini duyurmuştur.

2008 yılında Sırbistan’dan bağımsızlığını ilan eden Kosova, 100’den fazla ülke tarafından bağımsız bir devlet olarak tanınıyor fakat bu ülkeler arasında Sırbistan, Rusya ve Çin bulunmuyor. Türkiye, Kosova'nın bağımsızlığını ilk tanıyan ülkelerdendir. Sırbistan konuyu Birleşmiş Milletler’e taşımış ancak Kosova’nın bağımsızlığının uluslararası hukuk ihlali oluşturmadığı sonucuna varılmıştır. Şubat 2013 tarihi itibariyle Kosova'nın bağımsızlığını tanıyan ülke sayısı doksan beşe çıkmıştır.

 

Değerlendirme ve Politika Önerileri

Kosova sorunu temelleri Osmanlı İmparatorluğuna dayanan geçmişi ile tarih sahnesinde köklü bir problem olmuştur. Kosova Osmanlı, Yugoslavya, Sırbistan hâkimiyetine girmiş ve bağımsızlığını ancak 2000’li yıllara geldiğimizde kazanabilmiştir. Bu bağımsızlıkta elbette NATO müdahalesinin ve Birleşmiş Milletler desteğinin büyük payı vardır. Burada asıl destek veren Amerika Birleşik Devletleridir. Son olarak iki ülke arasında karşılıklı tanıma olacak şekilde ilişkilerin normalleştirilmesi amacıyla 2011'de AB arabuluculuğunda diyalog süreci başlatılmışancak bu da sonuca ulaşamamıştır. Günümüzde ise Kosova ve Sırbistan vatandaşlarının birbirlerinin ülkelerine giriş çıkış belgesi olmadan girmeleri ve araçların serbest dolaşım yapabilmeleri kararı alınmıştır. Ancak sonuç plaka krizine dönüşmüştür. Görülen o ki Kosova ve Sırbistan arasındaki sorunun çözüme ulaşma ihtimali düşüktür.

 

Yararlanılan Kaynaklar

Oduncu,T. (2019). 1999 Kosova Krizi ve NATO'nun Kosova Müdahalesi. Bucak İşletme Fakültesi Dergisi. Cilt:2. Sayı:1. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/710300  Erişim Tarihi: 23 Kasım 2022

Levent,Z. (2013). Tarihi Süreçte Kosova. Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi. Sayı:52. Sayfa:853-874. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/590309 Erişim Tarihi: 24 Kasım 2022

Ural,S. Balkanlarda Aşırı Milliyetçiliğin Gölgesinde Kosova ve Bağımsızlık. Balkanlarda Aşırı Milliyetçiliğin Gölgesinde Kosova ve Bağımsızlık. Cilt:5. Sayı:1. Sayfa:149-180. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/253902 Erişim Tarihi: 25 Kasım 2022

Karatay,O. (2008). Kosova: Bağımlı Bir Bağımsızlık İle Nereye ?. Karadeniz Araştırmaları Dergisi. Sayı:16. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/253902 Erişim Tarihi: 25 Kasım 2022

TÜİÇ Sözlük. https://uliwiki.org/index.php/Kosova_Sorunu Erişim Tarihi: 26 Kasım 2022

Derman,G. (2017). Kosova Sorununun Tarihsel Gelişimi. Kırım Haber Ajansı. http://old.qha.com.ua/tr/fikir-yazilari/kosova-sorununun-tarihsel-gelisimi/162214/ Erişim Tarihi: 26 Kasım 2022