Kaynak: AA, 15 Şubat 2024

Arnavutluk Meclisinde muhalefet milletvekilleri, mevcut bazı yasa tasarılarının görüşülmesinin planlandığı oturumu yine engelledi. Daha önce de farklı yöntemlerle Meclis oturumlarını engelleyen ana muhalefetteki Arnavutluk Demokratik Partisi (PD) ve diğer muhalefet partilerinin milletvekilleri, düdük çalarak, kürsüyü bloke ederek bugünkü oturuma da engel oldu.

Milletvekilleri "Özgürlük-Demokrasi", "Demokrasi katili" ve "Plüralizm katili" yazılı pankartlar açtı. Yaklaşık 16 dakika süren oturum, bazı yasa tasarılarının oylanmasının ardından Meclis Başkanı Lindita Nikolla tarafından sonlandırıldı.

TÜRKSAM Haber Analiz

Sürekli gerginlik yaşanması sebebiyle gündemde kalan Arnavutluk Meclisi’nde muhalefet milletvekillerinin protestosu ile yeni bir kriz yaşandı. 22 Kasım Arnavut Alfabesi Günü'nün resmi tatil ilan edilmesi için yasa tasarısı hazırlandı ve 74 "evet" oyuyla kabul edildi. Ancak ana muhalefet olan Arnavutluk Demokratik Partisi (PD) ve diğer muhalefet partilerinin milletvekilleri, düdük çalarak, kürsüyü bloke ederek oturumu protesto etti.

Muhalefet milletvekilleri protestolarının amacını "anayasal haklarını tüm güçleriyle savunmak" olduğunu belirtse de böyle bir protesto demokrasiye yakışmamaktadır. 2024 yılı bütçesinin ele alındığı oturumda milletvekilleri sandalyeleri kürsünün önüne yerleştirip sis bombası atarak parlamentoyu ateşe vermişti. Meclis Başkanı Lindita Nikolla, muhalefetin bu protestolarını "hukuksuzluk yolunda" ilerlemek olduğunu vurgulayarak "Meclis'i rehin alamazsınız." demiştir.

Meclislerde gerginlik yaşanması normaldir. Ancak halkın kendini temsil etmesi amacıyla seçtiği milletvekillerinin sahip oldukları bu gücü konuşarak kullanmak yerine şiddet eylemleri ile göstermeleri ise demokrasiye uymamaktadır. Tepkilerini sahip oldukları oy hakkı ile gösterebilecek milletvekillerinin mecliste çeşitli saldırılar düzenleyerek göstermeleri ancak Arnavutluk’un uluslararası alanda imajını zedelemektedir.

Meclis Başkanının da vurguladığı üzere yaptıkları eylemler hukuksuzluğa yol açmakta ve anarşiyi doğurmaktadır. Belirli aralıklarla bu eylemleri sürdürmeleri ise bunun bir süreklilik hali aldığını göstermekte ve gelecek için endişe yaratmaktadır. Eylemleri Arnavutluk Meclisine olan güveni sarsmakta ve demokrasiye olan inancı zedelemektedir. Anayasal haklarını oy hakkı ile göstermesi gereken milletvekillerinin eylemleri kabul edilemezdir. Eylemlerine devam edeceklerini açıklamaları ise uzun vadede büyük bir kriz yaşanacağının habercisidir.