Kurumumuz Bünyesinde Stajyer Alınacaktır.

13 Şubat 2023

Staj Başvurusu
Kurumumuz Bünyesinde Grafik Tasarım Uzmanı Alınacaktır!

13 Mart 2023

İş Başvurusu
DUYURULAR
ABD- Teksas Arasındaki Göçmen Krizi İç Savaşa Dönüşür mü?

ABD-Meksika sınırındaki göçmen krizini açık bir şekilde izah edilebilmesi için öncelikle tarihsel sürece göz atmak gerekmektedir. Buradan hareketle öncelikle Teksas’ın nasıl bir tarihsel sürecin sonunda ABD eyaleti olduğuna değinilmesi gerekir.

Teksas, 1935-1936 yılları arasından Meksika ile savaşmış ve bağımsızlığını ilan etmiştir. Teksas'ın bağımsızlık mücadelesi, Meksika'nın merkezi hükümetine karşı Teksas yerleşimcilerinin özerklik talepleri ve bunun sonuncunda çıkan çatışmalarla şekillenmiştir. 1835 yılında başlayan Teksas Devrimi sırasında, Teksas yerleşimcileri ve bağımsızlık yanlısı güçler, Meksika yönetimine karşı ayaklanmıştır. Bu mücadele, 1836 yılında San Jacinto Muharebesi'nde Teksas güçlerinin zaferiyle sonuçlanmıştır. Bu savaşın sonucunda, Meksika bağımsız Teksas Cumhuriyeti'ni tanımak zorunda kalmıştır. [1]

Bağımsızlığını ilan edilen Teksas’ta, 1836'da geçici bir hükümet kurulmuş ve 1836-1839 yılları arasında, Meksika’dan bağımsız bir devlet haline dönüşmüştür. Ancak, Teksas'ın tek taraflı bağımsızlığını ilan etmesi, resmi olarak Meksika ve diğer ülkeler tarafından tanınmamıştır. Bunun üzerine Teksas, 1845'te ABD'ye katılma talebinde bulunmuş ve bu talep ABD Kongresi tarafından onaylanmıştır.  Böylece 19 Şubat 1846 tarihinde Teksas resmi olarak Amerika Birleşik Devletleri'ne katılarak ABD’nin 28’inci eyaleti olmuştur.  

Teksas’ın Meksika’dan ayrılarak ABD’nin bir eyaleti haline gelmesi ABD- Meksika arasındaki diplomatik ilişkilerin kopma noktasına gelmesine sebep olmuştur.  1843 yılında Meksika Dışişleri Bakanlığı’ndan, ABD Meksika Olağanüstü Elçisi ve Tam Yetkili Bakanı Waddy Thompson'a, verilen muhtırada, Teksas Cumhuriyeti'nin ABD'ye katılmasının "savaş sebebi" olabileceği hatırlatılmıştır.

Teksas'ın, ABD'ye 28'inci eyalet olarak katılmasının ardından Meksika askerleri iki ülkenin de hak iddia ettikleri topraklarda ABD askerleri ile çatışmıştır.  Bunun üzerine, ABD Kongresi, Mayıs 1846'da Meksika'ya savaş ilan eden bir yasa çıkarmıştır. Nisan 1846-Şubat 1848 yılları arasında yaşanan ABD-Meksika Savaşı, Rio Grande ve Gila nehirlerini iki ülkenin sınırı kabul eden Guadalupe-Hidalgo Antlaşması'nın imzalanmasıyla sona ermiştir. Savaşın sonunda ABD, yaklaşık 1 milyon 300 bin kilometre karelik alanı topraklarına katmayı başarmıştır. Bu miktar, Meksika'nın savaş öncesinde sahip olduğu topraklarının yarısından fazlasına tekabül etmiştir.

Teksas’ın ABD eyaleti olmasından sonraki süreçte, ABD tarihinin en önemli olaylarından birisi yaşandı: ABD İç Savaşı. ABD İç Savaşı, “köleliğin kaldırılmasını” savunan Kuzey eyaletlerle buna karşı çıkan güney eyaletlerinin birbiriyle 4 yıl boyunca savaşmasıyla sonuçlanmıştır.

ABD İç Savaşı’nda neler yaşandığına göz atıldığında ise şunları söylemek mümkündür: Köleliğin güneyde de yasaklanacağından endişe eden Teksas, South Carolina, Mississippi, Florida, Alabama, Georgia ve Lousiana'nın oluşturduğu 7 güney eyaleti, köleliği kaldırmaya söz veren Abraham Lincoln'ün seçimi kazanmasının ardından ABD'den bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir ve bağımsızlığını ilan eden bu eyaletler, Jefferson Davis'in başkanlığında Amerikan Konfedere Devletleri'ni kurmuşlardır. İlerleyen süreçte yukarıda bahsi geçen eyaletlere ek olarak, Virginia, Arkansas, Kuzey Carolina ve Tennessee eyaletlerinin de güney eyaletlerini desteklemesiyle toplam 11 eyalet, Amerikan İç Savaşı'nda güneyli "konfederasyon" tarafını oluşturmuştur. Ülkenin geri kalan kısmı da, kuzeyli "birlik" olarak tarihe geçmiştir.

Birlik ile konfederasyon arasında çıkan bu iç savaş, 4 yılın sonunda kuzeyin galibiyetiyle sona ermiş, yenilginin ardından dağılan konfederasyondaki eyaletler de "yeniden yapılanma" dönemiyle tekrar Amerikan Birleşik Devletleri’nin siyasi vesayeti altına alınmıştır. Aralık 1865'te, ABD Kongresinin çıkardığı yasayla, kölelik ABD'de tamamen yasaklanmıştır.

Yukarıda bahsi geçen tarihsel süreç ABD’nin ve Meksika’nın tarihsel süreçte aralarındaki iplerin Teksas üzerinden defalarca kez gerildiğini ve ABD eyalet sisteminin nasıl bir süreçte ortaya çıktığını anlamak amacıyla detaylı bir şekilde anlatılmıştır. Gözlerimizi Meksika- ABD sınırında yaşanan gerginliğe yeniden çevirdiğimizde iki ülke arasında daha öncede ciddi problemlere yol açan “düzensiz göçmen” sorununun yeniden ve daha radikal bir şekilde gündemde olduğunu söyleyebiliriz. 

Göçmen Krizi

Teksas Valisi’nin emriyle Meksika- ABD sınırına dikenli tel çekilmiş ve Meksika’dan ABD’ye geçemeye çalışan göçmenler engellenmeye çalışmıştır.  Meksika’dan ABD’ye geçişin insanlık dışı yöntemlerle engellenmeye çalışıldığına dair oluşan kamuoyu sonucunda Teksas Eyaleti’ne dava açılmış ve ABD Yüksek Mahkemesi dikenli tel uygulamasını yasaklamıştır. ABD Yüksek Mahkemesi'nin iptal kararına rağmen Teksas Valisi Greg Abbot'un, Meksika sınırına dikenli tel çekmeye devam edeceğini açıklaması üzerine başlayan gerginlik ABD’nin iç işlerinde ciddi krizlerin çıkmasına sebep olmuştur. [2]

Abbot'un emri üzerine, düzensiz göçmenlerin ABD'ye geçmek için çoğunlukla tercih ettiği Eagle Pass kentindeki sınır bölgesine konuşlanan Teksas Ulusal Muhafızları’nın, gün boyunca bölgedeki nöbetini sürdürmeye devam etmesi Teksas Eyaleti ve Beyaz Saray arasındaki ipleri germeye devam etmiştir. Teknik olarak ABD ordusunun bir parçası olsa da emirleri doğrudan Texas Valisinden alan ulusal muhafızlar, federal ordu birliklerinin girişine izin vermedikleri Eagle Pass'taki Shelby Park bölgesinde, Rio Grande nehrinden düzensiz göçmenlerin geçme ihtimaline karşı elleri tetikte beklemeye devam ederek gerilimi artırmaya devam etmektedir.

ABD medyasına göre, İç Güvenlik Bakanlığı söz konusu bölgeye defalarca erişim talebinde bulunurken, Cumhuriyetçi eyalet, bugün de mahkeme kararına uyacağına veya sınır güvenliğini federal orduya devredeceğine dair bir açıklamada bulunmayarak sürecin sertleşmesine sebep olmuştur. Teksaslı yetkililer şu ana kadar, sınır güvenliğini kendi imkânlarıyla koruma kararından geri adım atmazken, Washington yönetiminin söz konusu sınır yetki anlaşmazlığını çözmek için nasıl bir hamle yapacağını bütünüyle tahmin etmek mümkün değildir.

Washington- Teksas gerilimi özetleyecek olursak; ABD Yüksek Mahkemesinin Meksika sınırında bulunan Rio Grande Nehri boyunca çekilen dikenli tellerin kaldırılması kararına uymayan Teksas Eyaleti Valisi Abbot ile Başkan Joe Biden arasındaki çekişmenin bir sonucu olduğu aşikârdır.

Teksas Ulusal Muhafızları’nın, mahkeme kararına rağmen 23 Ocak'ta ABD sınır devriyesinin işini yapmasına izin vermemesi ve dikenli telleri yerleştirmeye devam etmesiyle şekillenen Washington-Teksas gerilimi, 25 Cumhuriyetçi eyaletin valilerinin de ortak bir bildiriyle Teksas'ın yanında olduklarını açıklamasıyla çok daha karmaşık bir hal almıştır.

25 Cumhuriyetçi eyaletin daha Teksas’ı desteklemesi akıllara “ABD- Meksika Sınırındaki Göçmen Krizi İç Savaşa Dönüşür mü?” sorusunu getirse de Amerika’da yeniden bir iç savaşın çıkmasını ön görmek makul zemine oturmamaktadır. ABD’nin hem Orta Doğu’da yaşanan savaşlara doğrudan dâhili yani dış politikada yüklendiği misyonları sürdürebilmesi hem de iç siyasetteki mevcut dengeler düzenin korunmasına yönelik siyasi ortamının yeniden tesis edilmesini sağlayacaktır. Ancak bu kriz hiç şüphesiz ki yapılacak Başkanlık seçimlerinin sonucunu doğrudan etkileyecektir.

 

 

 


[1] “ABD-Meksika Savaşı'ndan İç Savaş'a, düzensiz göçmen problemiyle gündeme gelen Texas”. ( 28 Ocak, 2024). Erişim Adresi: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/abd-meksika-savasindan-ic-savasa-duzensiz-gocmen-problemiyle-gundeme-gelen-texas/3121171.

 

[2] “ABD hükümetiyle Teksas eyaleti arasında sınır güvenliğiyle ilgili yetki anlaşmazlığı sürüyor”. ( 28 Ocak, 2024). Erişim Adresi: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/abd-hukumetiyle-teksas-eyaleti-arasinda-sinir-guvenligiyle-ilgili-yetki-anlasmazligi-suruyor/3120923.