Kurumumuz Bünyesinde Stajyer Alınacaktır.

13 Şubat 2023

Staj Başvurusu
Kurumumuz Bünyesinde Grafik Tasarım Uzmanı Alınacaktır!

13 Mart 2023

İş Başvurusu
DUYURULAR
ABD’den Yeniden Veto Kararı

Kaynak: AA, 21 Şubat 2024

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK)'de Cezayir'in sunduğu Gazze'de acilen ateşkes talep edilen, sivillere yönelik her türlü saldırıyı kınayan ve zorla yerinden edilmeye karşı çıkan karar tasarısı oylamaya sunuldu.

15 üyeli BMGK'de ABD'nin veto ettiği karar tasarısı için İngiltere "çekimser" oy kullanırken, 13 ülke "evet" oyu verdi. ABD, bir kez daha (BMGK) Gazze'de acil insani ateşkes talep edilen karar tasarısını veto etti.

TÜRKSAM Haber Analiz

ABD Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa ile birlikte 5 daimi üyesinden biri olması sebebiyle kararları veto etme yetkisine sahiptir. Bu beş devletten birinin veto kararı sunulan tasarıyı direkt reddetme özelliğine sahiptir. ABD geçmişte veto ettiği kararlar nedeniyle uluslararası alanda tepki görmüştü. Ancak yine de bu yetkiyi kullanmaya devam etmektedir. ABD bu kararı ile birlikte ateşkes talep eden bir BM Güvenlik Konseyi kararını üçüncü kez veto etmiştir.

Bu kez veto edilen karar Cezayir tarafından sunulan ve Gazze'de acilen ateşkes talep edilen, sivillere yönelik her türlü saldırıyı kınayan ve zorla yerinden edilmeye karşı çıkan karardır. Veto sonucu Filistin ve Cezayir tarafından tepkiyle karşılanmıştır. Filistin'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Riyad Mansur, tepkisini şu sözlerle dile getirmiştir, "Tarih, BM Güvenlik Konseyini çok sert yargılayacak."

ABD tarafı kararlarını, “müzakere süreci içerisinde oldukları ve çözüm için çabaladıkları, BMGK’da alınan kararın müzakere sürecini etkileyebileceği o sebeple doğru zamanda doğru adımların atılması gerektiği” olarak açıklamıştır. Öncelikle ABD’nin doğru zaman kavramının tam olarak kaç masum insan daha öldürüldüğünde geleceği belirsizdir. Doğru zamanı belirleyecek olanın ABD olması ise konuyu daha ilgi çekici kılmaktadır. Bu kararın altında “barış elçisi” bir devlet vermemektedir.

Tanımında barışı ve güvenliği tesis etmek olan bir uluslararası örgütün maalesef böyle bir konuda yetersiz kalması uluslararası çabaları sonuçsuz bırakmaktadır. Veto yetkisi büyük bir açıktır ve bu tür hayati kararları görüldüğü üzere etkilemektedir. ABD’nin veya her hangi bir devletin bu hakka sahip olması sürekli olarak aynı sonuca sebebiyet verecektir.

ABD müttefiki olan İsrail’i böyle bir durumda savunmasız bırakmayacaktır. Müzakereleri kendi eliyle yürütmek istemesi sebebiyle de Birleşmiş Milletler bu konuda sürekli yetersiz kalacaktır. Kendi eliyle yürüttüğü müzakereler sonucu barışı tesis ettiğini ilan edecek bir ABD görmemiz kuvvetle muhtemeldir. Çünkü geçmişte de böyle olmuştur, gelecekte de böyle olacaktır.