Ortak Çıkarlar, Güçlü Bağlar: Yunanistan ve İsrail Arasındaki Stratejik İlişkilere Dair Analiz
Yunanistan ve İsrail arasındaki ilişkiler tarih boyunca çeşitli dönemlerde diplomatik yakınlıklar bağlamında değişkenlik göstermiştir. İki ülke arasındaki ilişkilerin genellikle stratejik, ekonomik ve askeri alanlarda iş birliğini içerdiğini söylemek mümkündür. Yunanistan-İsrail arasındaki ilişkilerin gidişatı bölgesel dinamikler, tarihi olaylar ve uluslararası politika faktörleriyle şekillenmiştir. [1]
Yunanistan ve İsrail arasındaki diplomatik ilişkiler yer yer gerilse de iki ülke arasında özellikle Doğu Akdeniz bölgesindeki enerji, güvenlik ve askeri alanlarda stratejik, diplomatik ittifaklar yapıldığı göz ardı edilemez. Buradan hareketle Doğu Akdeniz’deki doğal gaz rezervleri, ortak güvenlik endişeleri ve tarih boyunca inşa edilen kültürel bağlar, Yunanistan ve İsrail'i diplomatik açıdan birbirine yaklaştıran en önemli faktörler arasında gösterilebilir.
Yunanistan, 2010 yılından itibaren İsrail ile diplomatik ilişkilerini güçlendirerek ortak stratejik iş birliği politikası izlemeye başlamıştır. Bu politika mercek altına alındığında, iki ülke arasındaki ekonomi, enerji ve savunma alanlarındaki yakınlaşmanın olduğu, bu yakınlaşmanın da 2023 yılında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin dâhil olduğu 3’lü bir diplomatik ittifaka dönüştüğünü söyleyebiliriz. Tarihler 2023 yılının Şubat ayını gösterdiğinde, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılmıştır. Bu Cumhurbaşkanlığı seçimini ise 2010 yılından beri Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin dışişleri bakanı olarak İsrail ile yakın ilişkilerin mimarı olarak bilinen Nikos Christodoulides kazanmıştır.[2]
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde eski dışişleri bakanı Nikos Christodoulides’in ülkenin yeni cumhurbaşkanı olması 2010 yılından beri yürütülen İsrail politikasının güçlenerek devam edeceğine delalettir. Buradan hareketle söz konusu seçimin, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin dış politikasına yansımaları bakımından da önem arz ettiği açıktır.
İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin 2010 yılından beri günden güne güçlenen Doğu Akdeniz’deki enerji, güvenlik ve askeri alanlardaki ittifakına karşı Türkiye’nin Libya ile yaptığı Deniz Yetki Alanı Anlaşması bölgedeki dengelerin değişmesine yol açmaktadır.
Türkiye ile Libya arasında 27 Kasım 2019'da imzalanan Akdeniz'de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Anlaşması’yla iki ülkenin Doğu Akdeniz'deki İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ittifakına karşı bir araya geldiklerini söylemek mümkündür. Bu bilgi referans alınırsa bahsi geçen anlaşmanın, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin (GKRY) Akdeniz'deki tek taraflı maksimalist ve tekelci politikalarına tepki olarak ortaya çıktığını söylemek mümkündür.
Akdeniz'de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Anlaşması’na en radikal tepkilerin Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum yönetiminden gelmesine şaşırmamak gerekmektedir. Bu anlaşmanın Yunanistan’ı bu kadar rahatsız etmesinin temel sebepleri şu şekilde sıralanabilir: Öncelikle, Yunanistan, Doğu Akdeniz'de bulunan hidrokarbon kaynaklarının kullanım ve ticaret hakkını Türkiye, Suriye, Lübnan, İsrail, Mısır, Libya, KKTC gibi ülkelerle paylaşmak istememektedir. Ayrıca Türkiye- Libya arasındaki bu anlaşmanın, Yunanistan’ın bölgedeki deniz yetki alanını sınırlandırma potansiyelinin yüksek olması Yunanistan ve bölgedeki ittifakı İsrail’i ciddi şekilde rahatsız etmiştir.
Yunanistan ve Türkiye arasındaki Doğu Akdeniz’de etkin olma mücadelesi yeni bir diplomatik gerginlik alanı değildir. İki ülke arasında halen nihai bir çözüme kavuşmamış bir Kıbrıs meselesi olduğunu akıllardan çıkarmamak gerekmektedir. Kıbrıs meselesi çözülmemiş olmasına rağmen Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Kıbrıs Türklerinin haklarını hiçe sayarak 2003'te Mısır, 2007'de Lübnan, 2010'da da İsrail ile deniz sınırı anlaşmaları yapmıştır. Her ne kadar Güney Kıbrıs Rum Yönetimi sanki bütün Kıbrıs Adasının tek meşru temsilcisi gibi davransa da yaptığı anlaşmaların uluslararası hukuka aykırı olması gerekçesiyle bölgede yeni bir kıta sahanlığı krizine sebep olmuştur. Buradan hareketle Yunanistan’ın yukarıda bahsi geçen ülkelerle yaptığı çeşitli anlaşmalarla Mısır- İsrail- Yunanistan kontrolünde Doğu Akdeniz Doğal gaz rezervlerinin işletme ve kullanma hakkını kendi tekeline almayı hedeflediği görülmektedir.
Türkiye ile Libya arasında 27 Kasım 2019'da imzalanan Akdeniz'de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Anlaşması tam olarak Doğu Akdeniz’de Yunanistan- İsrail tekeline tepki olarak doğmuştur. Bu anlaşma ile hem Türkiye hem de Libya Doğu Akdeniz’de hidrokarbon arama yetkisine sahip olmuştur.
Yunanistan-İsrail İlişkilerini sadece Doğu Akdeniz hâkimiyeti üzerinden okumak doğru bir yaklaşım değildir. Bu yüzden özellikle çalışmanın kapsayıcılığını bozmamak amacıyla son zamanlarda bütün dünya kamuoyuna damgasını vuran Hamas-İsrail Savaşı’na Yunanistan’ın tepkisini incelemek gerekmektir.
Yunanistan 7 Ekim’den bu yana devam eden Hamas- İsrail Savaşı’na karşı tutumu zaman içeresinde değişiklik göstermiştir. Savaşın başında Yunanistan kadim müttefiki İsrail’i destekleyen bir tutum takınmayı tercih etmiş olsa da Gazze’de yaşananların insanlık suçu haline dönüşmesiyle tutumu değişmiştir. Bu tutum değişikliğinde elbette hem dünya kamuoyunda İsrail’e karşı yükselen tepkinin hem de Yunanistan kamuoyunun Gazze halkına yönelik desteğinin günden güne artmasının etkisi büyük olmuştur.[3]
Sonuç olarak Yunanistan- İsrail İlişkilerinin, özellikle enerji kaynakları konusundaki iş birliği, stratejik bölgesel iş birlikleri, enerji projeleri ve askeri alanlardaki ortak çalışmalarla tarihsel süreçte derinleştiğini söylemek mümkündür. İki ülke arasındaki enerji kaynakları konusundaki iş birliği, Doğu Akdeniz'deki dinamikleri değiştirebilecek potansiyele sahip olsa da bölgesel dinamikler, tarihi faktörler ve uluslararası politik gelişmeler, bu iki ülkenin diplomatik ilişkilerinin karmaşıklığını artırarak öngörülebilirliğini zorlaştırmaktadır.
[1] “Isreal”. ( 2023, 5 şubat) . Erişim Adresi: https://www.lse.ac.uk/study-at-lse/international-students/country-pages/israel.
[2] “ GKRY-Yunanistan-İsrail Üçgeninde Derinleşen İlişkiler”. ( 2023, 17 Mart). Erişim Adresi: https://www.ankasam.org/gkry-yunanistan-israil-ucgeninde-derinlesen-iliskiler.
[3] “İsrail'in Filistin'e yönelik saldırıları Balkan ülkelerinde görüş ayrılığına sebep oldu”. ( 2023, 2 Aralık). Erişim Adresi: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israilin-filistine-yonelik-saldirilari-balkan-ulkelerinde-gorus-ayriligina-sebep-oldu/3070942.