COP27 Gölgesinde Avrupa Enerji Krizi
Kaynak: AA, 21 Kasım 2022
Polonya Başbakan Yardımcısı Jacek Sasin, ülkenin enerji güvenliği için gerekli adımların atıldığını belirterek, "Enerji güvenliğinin temeli olduğu sürece kömür çıkarmaya uzun yıllar devam edeceğiz." dedi.
Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle enerji krizi yaşandığına işaret eden Sasin, "Enerji krizi dönemi, devletin piyasa mekanizmalarına müdahale etmesi gerektiği anlamına gelir. Aksi takdirde bireysel tüketiciler ve işletmeler için enerji fiyatı o kadar yükselir ki bu karşılanamaz hale gelir. Bu nedenle gerekli önlemleri aldık." değerlendirmesinde bulundu.
Ayrıca Sasin, kömürün ihtiyaç duyulan her yerde bulunmasını sağlamak için adımlar attıklarını vurgulayarak, "Savaşın patlak vermesinden hemen sonra devlete ait şirketler aracılığıyla kömür ithalatını artırmaya başladık. Enerji güvenliğinin temeli olduğu sürece kömür çıkarmaya uzun yıllar devam edeceğiz. Yerel yönetimler de ülkede kömür dağıtım sürecine katkıda bulunuyor. Gerekli adımlar atılıyor." diye konuştu.
Rusya'dan doğal gaz alımını tamamen durduran Polonya'nın enerji sepetinde kömür önemli yer tutmaktadır.
İklim hedeflerine uygun adım atmamakla suçlanan Polonyalı yetkililer, kriz döneminde emisyon endişelerinin ertelenmesi gerektiğini ve hedeflere sadık olduklarını savunmaktadırlar.
TÜRKSAM Haber Analiz
Avrupa Birliği (AB) ülkeleri doğal gazın çok önemli bir kısmını Rusya’dan sağlamaktadır. Ukrayna-Rusya Savaşı ile beraber Avrupa’nın Rusya’ya uyguladığı yaptırımlar sonucunda Rusya’nın doğal gaz vanalarını kapatması Avrupa ülkelerini eşi benzeri görülmemiş bir enerji krizine sürüklemiştir. Bu sebepten dolayı kıta ülkeleri Rus gazına alternatif kaynaklar aramaktadır. Ülkeler 2030 yılından önce Rus gazından tamamen bağımsız hale gelmeyi planlamaktadır.
Enerji krizinden önce, Aralık 2015 tarihinde 195 ülkenin onayıyla kabul edilen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamındaki Paris İklim Anlaşması ile taraf ülkeler küresel ısınmanın etkilerini en aza indirebilmek adına temiz enerjiye geçeceklerini beyan etmişlerdir. Bu belgede AB hedefini, 2030 yılı için sera gazı emisyonunu en az yüzde 40 azaltma olarak belirlemiştir.
Her yıl bir yenisi düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı ya da daha bilinen adıyla COP27 ise bu yıl 18 Kasım 2022 tarihinde sona ermiştir. Geçtiğimiz sene 26.sı düzenlenen konferansta Rusya henüz Ukrayna’ya savaş ilan etmemişti ve enerji krizi gündemde değildi. Böylece fosil enerji kaynaklarının kullanımının sınırlandırılmasına yönelik bazı adımlar atılabilmişti. Kömür kullanımına son vermeye yönelik hazırlanan bir bildiri kabul edilmişti.
Bu yılki konferansta ise daha ileri adımlar atılması hedeflenmişti. Ancak Ukrayna Savaşı beraberinde gelen Rusya yaptırımları enerji kaynaklarının tedarikinde önemli sorunlara yol açmaktadır. Bu sebepten dolayı AB ülkelerinin çoğu azaltmayı taahhüt ettiği kömürün kullanımını arttırmak zorunda kalmıştır. Böylece gelişen dünya çerçevesinde atılan adımlarda bir geri dönüş yaşanmaktadır.
2030 yılını kadar sera gazının ve karbon emisyonunun azaltılması hedefi yerini 2030 yılına kadar Rus gazından bağımsız hale gelme planına bırakmıştır. Bu durumda şu an için Paris İklim Antlaşması’nın gereklilikleri rafa kaldırılmış gözükmektedir. Büyük olasılıkla önümüzdeki dönemlerde artacak olan zararlı gazlar, küresel ısınmayı tetikleyerek hızlandıracaktır. Savaş ve yaptırımlar sadece çevre ülkeleri değil, dünyamızı olumsuz etkilemektedir.