Kerry JAMES, 2010 yılında depremle alt-üst olan ve sokakları günlerce kaldırılamayan kurbanların ölülerinin kokusuyla dolan talihsiz insanların ülkesi Haitili bir Müslüman. Aklıyla ve olgunlaşan duygularıyla İslamiyeti sonradan seçmiş biri. Eski bir sömürge olan Haiti asıllı Fransa vatandaşı. Fransız Müslümanları arasında oldukça tanınmış bir rap şarkıcısıdır. Kendisinin ve sevenlerinin yaşadıklarını şarkılarında dile getirir.
Lettre a la République (Cumhuriyete Mektup) isimli şarkısı gettolara tıkılmış bu insanların duygularının neler olduğunu mükemmel bir şekilde anlatmaktadır. http://www.youtube.com/watch?v=gp3XZDK7Lw4 adresinden dinlenebilecek bu şarkının Türkçe’deki sözleri şöyle:
İkiyüzlü hoşgörüye sahip bütün bu ırkçılara mektup
Ulusunu kan üzerine kuranlar
Şimdi bize ders verici kesilenler
Zenginlik yağmalayıcıları, Afrikalı katilleri
Sömürgeciler, Cezayir işkencecileri
Bu sömürge geçmişi size ait,
Tarihinizi bizim tarihimizle birleştirmeyi seçen sizsiniz
Artık kabullenmelisiniz
Üstünüze parfüm sıksanız da kan kokusu peşinizi bırakmıyor
Biz Araplar ve siyahiler
Tesadüf eseri burada değiliz
Bir yola çıkışla buraya geldik
Göç istediniz
Onun sayesinde hazımsızlığa kadar tıkındınız
Bence Fransa bu hareketi hayrına yapmadı
Göçmenler sizin için sadece ucuz işgücüydü
Cumhuriyetçi yanılsamanızı kendinize saklayın
Afrika göçmenleriyle tadı kaçan tatlı Fransa’nızın yanılsamasını
Senegal Avcı Birliklerine sorun (1)
Veya Harkilere? (2)
Kim kimden faydalandı?
Cumhuriyet sadece düşüncelerinizde masum
Ve ellerinizde sadece yalanlarınızda kan yok
Biz Araplar ve siyahiler
Tesadüf eseri burada değiliz
Bir yola çıkışla buraya geldik
Yoksa zamanla siyahiler mutasyon geçirecek,
Ve derileri beyazlayıp kalacak mı sandınız
Ama insanın doğası bu projelerinizi süpürüp attı
Dışlanmaya entegre olmayacağız,
Göçmenler olarak hapsedilmiş,
Fransız gettolarına entegre olmayacağız
Biraz mantıklı düşünmek lazım,
Toplumsal içe kapanıklığı nasıl parmakla gösterebilirsiniz ki
Nanterre gecekondularıyla buna siz start verdiniz
Hem itfaiyeci hem kundakçılar
Hafızanız seçici
Siz barışla gelmediniz
Tarihiniz saldırgan
Evet burada oradan daha iyiyiz bunu biliyoruz
Çünkü dekolonize etmek sizin için destabilize etmeye yarar
Ve ne kadar beyaz tarihini incelersem kendimi o kadar az borçlu hissediyorum
Okul çantası dönemimden beri siyah olmak nedir bunu çok iyi biliyorum
Size teşekkür etme isteğim yok,
Çünkü aslında, şu anda sahip olduklarımın hepsi kendi fethim
Orly’de Fransa’nın Favellalarında büyüdüm ben (3)
Makinin içinde çiçek açtım
Çocukluğumdan beri savaştayım
Narko, uyuşturucu ticareti, soygun, şiddet, suç
Benim kardeşleriminki paraysa Clearstream’in çaldığı ne? (4)
Onlara kim ders verecek sizler mi?
Kamu malını kötüye kullananlar, para hortumcuları
Takım elbiseli gerçek serseriler
İkiyüzlü sürüsü
Acaba Fransızlar hak ettikleri yöneticilere mi sahipler?
Tartışmaların kalbinde, kalpsiz tartışmalar
Sürekli parmakla gösterilenler aynı
Bu hınç ülkesinde
Ekonomik krizin elbette bir sorumlusu bulunmalı
Ve darbelerin hepsinin gittiği yön yine Müslümanlar
Bunu yazmaktan korkmuyorum Fransa İslamofob bir ülke
Hatta kimse yüzünü saklamasın Fransa’da herkes yabancı düşmanı
Ulusal kanallarınızda bize bir hiçmişiz gibi davranıp
Sonra da bizden
“yaşasın cumhuriyet” diye bağırmamızı istiyorsunuz
İnsan Hakları ülkesi bilinen ülkede kalıp tecavüze uğruyoruz
Stockholm sendromu altındayken kendimizi Fransız hissetmek biraz zor (5)
Çünkü ben siyahım, Müslümanım, banliyölüyüm ve bundan gurur duyuyorum
Beni gördüğün anda
Ekrana çıkan yüz öteki Fransa’nın nefret ettiği bir yüz
Bize çoğulculuktan bahsedenler
Laiklik altında ırkçılıklarını ifade edenler aynı
Tek tip bir Fransızın rüyasındalar
Tek bir kimlikli
Ama hep aynı azınlıklara saldırıyorlar
Hep aynı kalan bir seçmene karşı
Hep aynı korkular pompalanıyor
Eğretiliği gizlemek için topluluklar birbirine karşı kışkırtılıyor
Eğer yarın bu patlarsa
Kimse şaşırmasın
Bize saygı duymayı reddeden bir ülkeyi
Nasıl sevebiliriz
Şeffaf artistlerin çok ötesinde bu metni ben bir ayna olarak yazıyorum
Ki eğer Fransa kendini görmek istiyorsa baksın diye
Kendini gördüğünde kendi hakkındaki yanılsamasının uçup gittiğine şahit olacak
Sevgiye özlem duymuyorum
Anlıyorum ki tek beklediğim o
Bu insanların duyguları bazen Clichy-sous-Bois’daki gibi kitle öfkesi halinde, bazen de Cumhuriyete Mektup halinde dile getirilir. Ama bazen öyle yanlışlar yapılır ki öfke şuursuz bir saldırıya dönüşür, masum insanlar öldürülerek sorunların çözüleceği sanılır. Toulouse bunun son örneği ve madalyonun bir tarafı.
Diğer tarafında ise bütün insanlığı son kez olmak üzere huzura çağıran yüce İslam’ın adı terör günahıyla karıştırılır. Her ne nedenle olursa olsun bu hatanın sahipleri, göçmenleri dışlayanlar, kendinden olmayanları hor görenler olarak bizzat kendilerinin suçlu olduklarını inkâr ederler. Hedefe İslam’ı yerleştirirler. El Kaide’nin, Taliban’ın doğumunu bizzat kendi elleriyle yaptırdıklarını bir türlü kabul etmezler. Dün ilgili Fransız makamlarının olayla ilgili açıklamaları bu hatadan vazgeçmeyeceklerini bir kez daha ortaya koydu.
Batı 2025 yılından sonra yaşacağı kesin olan nüfus yapısındaki değişimin göçmenler lehine olacağının telaşı içerisinde. Bunu bir tehdit olarak kabul etmesi nedeniyle de yabancılara karşı ayrı bir sistem uyguluyor. Bir tarafta neo-naziler güçlenirken diğer tarafta da yabancılar toplumsal kaynaşmadan uzaklaşıyor. Batı yeni sömürgecilikle Afrika’da, Ortadoğu’da ya da bir başka yerde insanların varlıklarını hiçe sayarak zorbalıkla, entrikayla bildiğini okumaya devam ediyor. Bu tutumundaki ısrar dünyayı büyük bir felakete sürüklüyor. Aslında bütün dünyaya sesleniş olan Cumhuriyete Mektup’un gerçek muhataplarına ulaşmasını dileyelim.
Dipnotlar
(1) Sömürge Fransa’sının temel siyahi askeri gücü
(2) Harki, Fransa’nın Cezayir’de isyanı bastırmak için yararlandığı yine Cezayirlilerden kurulu ordu
(3) Favella, Brezilya’da eski insan ticareti kurbanlarının ve yoksulların oturdukları arka mahalleler
(4) Lüksemburg üzerinden karapara aklama faaliyeti
(5) Stockholm sendromu, kurbanın kendisine kötülük yapana bağlılık duyması