Uzun süren Soğuk Savaş’ın ekonomik yükünü kaldırmakta zorlanan Sovyetler Birliği’nin dağılma sürecini tetiklemek için 1980’lerin başlarında Batı desteği ile Varşova Paktı’nın “en zayıf halkasını” oluşturan Doğu Avrupa’da sivil direniş girişimleri başlatılmıştır. Polonya’da Lech Valesa liderliğindeki Solidarnost isimli işçi sendikası gibi örgütlerle Doğu Avrupa’da Batı lehine önemli kazanımlar elde edilmiştir. Sivil ayaklanma planının ilk aşamasında Sovyetler İmparatorluğunun yıkılması hedef alınmış ve bunda da başarı sağlanmıştır. İkinci aşamada ise bu defa yıkılan eski Sovyet kuşağında Sovyetlerin yasal mirasçısı Rusya’nın etkisinin kırılmasına yönelik yeni bir plan devreye konulmuştur. Öncelikle NATO operasyonlarının da yardımıyla Yugoslavya’da Slobodan Miloşeviç rejimi devrilerek yerine Batı yanlısı bir iktidar getirilmiştir. Ardından eski Sovyet Cumhuriyetlerinden Gürcistan, sivil darbe girişimlerinin eski Sovyet coğrafyasındaki ilk önemli sınav yeri olmuştur. Gürcistan’da her ne kadar SSCB’nin dağılmasında önemli bir rol oynayan onun son Dışişleri Bakanı ve Batı yanlısı olarak ifade edebileceğimiz bir lider olan Edurad Şevardnadze olmasına rağmen daha “Batıcı” Mihail Saakaşvili seçimler sonrası yaşanan halk ayaklanması ile iktidara getirilmiştir. Gürcistan’da “Kadife Devrim” olarak adlandırılan rejim değişikliğinin birinci yıldönümünde bu defa Batı ile Rusya arasında önemli bir tampon bölge olan Ukrayna’da yine tartışmalı bir seçim sonucunda ayaklanan halk kitleleri aracılığıyla devrim gerçekleştirilmiş ve ülkede Batı yanlısı Viktor Yuşenko iktidara getirilmiştir.Rejim ihracının şimdi sıradaki adresinin Ermenistan ve “esas oğlan” rolünün ise eski Rusya destekli bir darbe ile 1997’de koltuğundan uzaklaştırılan Levon Ter Petrosyan olduğu düşünülmektedir. Zira Petrosya’nın da Saakaşvili ve Yuşenko gibi “Batılı standartlara” birçok parametreler açısından uyduğu görülmektedir. Her üç lider de liberal ekonominin hüküm sürdüğü Batı yanlısı bir iktidar örneği sergilemek istemektedir. Gürcistan devriminin lideri Saakaşvili’nin eşi Hollandalı, Ukrayna devriminin lideri Yuşenko’nun eşi ise Amerikan vatandaşıdır. Son günlerde Ermenistan siyasi yaşamında giderek aktifleşen ve bu çerçevede de ABD’ye giderek Beyaz Saray ile yakın ilişkiler içine giren Petrosya’nın eşi ise Yahudi asıllıdır.Sivil Darbelerin şimdiye kadar uygulandığı üç ülkede de aynı örgüt şeması, aynı finans kaynakları ve hatta benzer sloganları kullandıkları görülmüştür. NGO devrimlerinde son dönemin ilk devriminin gerçekleştirildiği Yugoslavya’da devrimin motor gücünün “Otbor” (direniş) isimli bir gençlik örgütü olduğu görülmüştür. Benzer yapılanmanın Gürcistan’daki ismi “Kmara” (yeter) ve Ukrayna’daki fikirdaşları ise “Pora” (zamanı geldi) ismiyle boy göstermiş ve devrim liderlerinin yanındaki en önemli güçlerden birisini oluşturmuşlardır. Otbor, Kmara ve Pora gibi gençlik örgütleri başta Geoge Soros'un Open Society Institute’u olmak üzere National Endowment for Democracy (NED), U.S. Agency for International Development (USIAD), National Democratic Institute ve International Republican Institute gibi Batı menşeli sivil toplum kuruluşları (NGO) tarafından desteklendikleri görülmektedir.Sivil darbe girişimlerinin Ermenistan’dan sonra sıradaki adresi Azerbaycan olabilir. Devrimin kısa vadede olmasa bile orta vadedeki adresi Orta Asya olacaktır. Zira hem Batı ile olan coğrafi uzaklık, hem de bölgedeki demokrasi geçmişinin zayıflığı bu bölgelerdeki güçlü diktatör rejimlerinin elini güçlendirmektedir. Diğer yandan Orta Asya Cumhuriyetlerindeki muhalefetin genel itibariyle “İslamist” kökenli olmaları ve Batılı ülkelerle çok da iyi ilişkileri olmayışı bu ülkelerdeki muhalefetin en önemli çıkmazlarındadır. ABD’nin yeni dünya düzeninin ülkeler ve bölgeler için farklı enstrümanlarla devam ettiği görülmektedir. Bu yeni dünya düzeni eski Sovyet kuşağında sivil darbelerle hayata geçirilirken; Afganistan ve Irak gibi ülkelerde bizzat askeri müdahalelerle yapılmaya çalışılmaktadır. Yeni dünya düzeninin Türkiye gibi ülkelerdeki uygulama şekli ise bir sivil darbe veya askeri müdahaleden ziyade, Sivil Toplum Kuruluşları vasıtasıyla tetiklenmeye çalışılan içten devrim şeklindeki “Toplumsal Dönüşüm Projesi” olarak ortaya çıkmaktadır.
NGO* Devrimleri
Türksam / Rusya - Ukrayna / NGO* Devrimleri
Dr. Sinan Oğan Hakkında
24. Dönem Iğdır Milletvekili ve Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Analizler Merkezi - TÜRKSAM’ın kurucusu ve başkanı olan Sinan OĞAN, 1967 yılında Iğdır’da doğmuştur. İlk ve orta öğrenimini Iğdır’da tamamlayan Oğan, lisans öğrenimini 1989 yılında Marmara Üniversitesi İşletme bölümünden mezun olarak bitirmiştir. Aynı üniversitede, 1992 yılında Mali Hukuk/Bankacılık alanında “Azerbaycan’da Ekonomik ve Mali Sektörün Yapısal Analizi” başlıklı tez ile yüksek lisansını tamamlamıştır. Daha sonra 2009 yılında Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi bölümünden doktora derecesini almıştır. Azerbaycan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği’nin kuruluşunda aktif rol alarak 1989-1992 yıllarında Başkan Yardımcılığı görevini üstlenmiştir. Aynı yıllarda Yeni Düşünce Gazetesi’nde Türk dünyası ile ilgili analiz yazıları yayınlanmaya başlanmıştır. 1992 yılında Azerbaycan’ın ekonomik ve sosyal yapısını konu edinen “Azerbaycan” kitabını yazmıştır. Yine, 1992’de araştırma görevlisi olarak girdiği Marmara Üniversitesi’nde aynı yıl Türk dünyası ile ilgili yaptığı çalışmalar münasebetiyle “Akademik Üstün Başarı Ödülü”nü kazanmıştır. 1992’de, Milliyet Gazetesi Sosyal Bilimler Ödülüne layık görülen "Türk Dünyasının Sorunları ve Çözüm Yolları" isimli çalışmalarını tamamlamıştır. Takip eden yılda Türk dünyası ile ilgili Türkiye’de ilk kapsamlı Türk Dünyası Takvimi ve Bilgi Kitapçığını hazırlamıştır. Nevruz Bayramı ile ilgili 1987 yılından itibaren saha çalışmaları yapmış ve neticesinde 1991 yılında bu bağlamdaki ilk radyo programı hazırlamış ve 1992 yılında ilk makaleyi yayınlamıştır. Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nda uzun süre çalışarak hizmet vermiştir. 1992-1998 yılları arasında Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsünde Araştırma Görevlisi olarak çalışmıştır. Bu görevinde 1993 yılından itibaren Azerbaycan’a görevli olarak gönderilen Dr. Sinan Oğan, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nın Azerbaycan’da açtığı Azerbaycan Devlet Ekonomi Üniversitesi Türk Dünyası İşletme Fakültesi’nde 1993-2000 yılları arasında öğretim görevlisi ve dekan yardımcısı olarak görev yapmıştır. 1994-1998 yıları arasında eş görevle Azerbaycan’da T.C Dışişleri Bakanlığı Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Temsilcisi olarak çalışmıştır. Bir dönem özel sektörde de çalışan Sinan OĞAN, 2000 yılında Türkiye’ye dönerek Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) Kafkasya Masası’nda çalışmalarını yürütmüştür. Oğan, 2006 yılında bu kurumdan ayrılarak Kapadokya Meslek Yüksekokulu’nda bir yıl süre ile Dış İlişkilerden Sorumlu Müdür Yardımcılığı görevi yapmıştır. Sinan Oğan 2004 yılında, bugün Türkiye’nin en önemli düşünce kuruluşlarından birisi haline gelen TÜRKSAM’ı kurmuştur. 1993 yılında yayınlanan “Türk Ortak Pazarı Ülkeleri” isimli kitabının ardından 2003 yılında “Rusya’da Siyaset ve Oligarşi”, 2006 yılında ise “Turuncu Devrimler” isimli kitabı yayınlanmıştır. Sinan OĞAN’ın Türk Dış Politikası, Orta Doğu, Uzak Doğu, Rusya, Kafkasya, Orta Asya, Türk Dünyası, Enerji, Ermeni Sorunu, Afganistan, Terör ve Türkiye’nin güncel sorunları konularında çok sayıda Türkçe, İngilizce, Rusça makale ve değerlendirmeleri birçok Türk ve yabancı sitelerde, haber ajanslarında, gazete ve bilimsel dergilerde yayınlanmıştır. Yurtiçi ve yurtdışında uzmanlık alanı ile ilgili konferanslar, seminerler vermiş ve bilimsel toplantılara katılmıştır. Bunların yanı sıra, çevre ile ilgili önemli çalışmalar yürüten Oğan, Türkiye’nin 18 kilometre uzaklığında Ermenistan sınırları içerisinde bulunan ve sahip olduğu eski teknolojiyle tüm bölge için tehlike kaynağı olan Metsamor Santrali’nin Kapatılmasına Yönelik Sivil Girişim’i kurarak koordinatörlüğünü uzun yıllar yürütmüştür. Oğan, Türk dünyasıyla ilgili birçok ödüle de layık görülmüştür. Bu çerçevede, 2010 yılında “Türk Dünyasına Hizmet Ödülü”nü almış, Kazakistan Cumhuriyeti tarafından “Kazakistan - Türkiye Dostluk ve İşbirliğini Geliştirme Madalyası”na layık görülmüş, 2011 yılında ise Türk dünyasına katkılarından dolayı Azerbaycan’da “Azerbaycan – Türkiye Dostluk ve İşbirliğini Geliştirme Madalyası” ile taltif edilmiştir. Oğan’a ayrıca, 2011 yılında Oğuz Boyu Kültür Dernekleri Federasyonu tarafından verilen “Onurluk Ödülü” bunlardan bazılarıdır. Oğan, 2011 Milletvekili seçimlerinde Iğdır’dan milletvekili seçilmiştir. Milletvekili olduğu dönemde, TBMM Dışişleri ve Anayasa Komisyonu ile Türkiye Azerbaycan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu’nda görev almıştır. Oğan, ayrıca TBMM MHP Grup Yönetim Kurulu üyeliğine seçilmiştir. Oğan, meclisteki başarılı çalışmaları nedeniyle Telekomcular Derneği, KAMUDER, Beşiktaş Platformu gibi Türkiye’nin önemli sivil toplum kuruluşlarının birçoğu tarafından “Yılın Siyasetçisi”, Kırkpınar Yılın En İyileri Ödülleri çerçevesinde ise “Yılın Milletvekili” ödüllerine layık görülmüş, birçok anket sonucu “Yılın En Başarılı Milletvekili” olmuştur.